Çocuklara yalnız resim yapma tekniğini değil, ülkemiz tarihinin ana çizgilerini de onların yaşına uygun dille anlatan bu kitap türü icadınız için sizi kutlar, ürün ve icatlarınızın süregitmesini diler, teşekkürlerimi ve en iyi dileklerimi sunarım. Bilge Umar

Duyduk duymadık demeyin!..


Resim dersini ilköğretim programından çıkartmışlar. Görsel Sanatlar diye bir ders uydurmuşlar. Görsel Sanatlar denilince, resim heykel yapı tiyatro bale sinema ve fotoğraf öne çıkar. Resim için ayrılan zaman azalırsa, öğretmenin işi zorlaşır, öğrenci ortada kalır, sınavda sıfır çekenler çoğalır. Üretimin dışında olan, yaşamın içinde olamaz. İşte o yüzden, dört kitapçıktan oluşan bir çalışma yaptım. Bu çalışmanın yetkili satıcısı dağıtımcısı tanıtımcısı destekçisi temsilcisi sözcüsü yoktur. Her türlü istek için, doğrudan bağlantı kurulması gereklidir. Bağlantı kurmak için, e-mail gönder.

Birinci kitapçıkta, öğretmene öğrenciye aileye öğütler, resim yapmak için gerekli temel bilgiler, yaptığım çalışmalardan örnekler ve bir tarihsel değerlendirme yazısı yer alıyor. İkinci kitapçıkta, sekiz dokuz yaşındaki çocukların yaptığı örnek resimler ve bu resimleri esas alarak yaptığım kılavuz çizimler yer alıyor. Üçüncü kitapçık, değişik düzeyde çizimlerden oluşuyor. Dördüncü kitapçık, resim bilgilerimizi değerlendirmek ve ressamları tanıtmak amacı taşıyor. Dördü bir bütün oluyor.

Bu çalışmanın içinde dışında ırkçılık ayırımcılık yobazlık bağnazlık siyaset yoktur. Vardır diyen, yalan söylüyor. İktidara gelmek için veya iktidarda kalmak için yapılan herşey siyasettir. İktidara gelmek veya iktidarda kalmak, ancak başkalarıyla birlikte olur. Hiç kimse iktidara tek başına gelemez veya iktidarda tek başına kalamaz. Bu bakımdan, tek başına yapılmış hiçbir şey siyaset sayılmaz. Tek başına yapılan işler, eğri doğru yanlış olur, siyaset olmaz. İktidarı eleştirmek, iktidar mücadelesinin parçası değilse, hoşnutsuzluk belirtisi olmaktan öte anlam taşımaz. Öncüsü omurgası amacı yoksa, bağıran çağıran milyonların kimseye yararı zararı olmaz.

Resim Yapmayı Öğreten Boyama Kitabı 1-2-3-4 'ün içindeki dışındaki bütün yazılar çizimler grafikler resimler ilgili internet sayfasına konulmuştur. Bu yazılardan başka içinde veya dışında tek kelime yoktur. Yazılanların tarih bilinci kazandırmak görevi de vardır. Tarih bilinci olmayan, güncel gerçeği göremiyor, belirleyici olguyu çizgiyi biçimi rengi gerçeği gözden kaçırıyor. Yanlış düşünen, doğru iş yapamıyor. 

Resim yapmak, çocuğun özgürlüğüne özgürlük katar. Resim yaparken çocuk, daha güzel bir dünya düşler, insanı ve doğayı sevmeyi öğrenir, hesaplama kıyaslama gücü kazanır, daha bilgili becerikli yapıcı yaratıcı akılcı ve paylaşımcı olur. Resim bilgilerini, yedi yaşındaki çocuğa bile, aynen bu kitapçıkta yazıldığı gibi açıkladım. Açıklamaların resimlere yansıdığını ve her derste öğrencinin değiştiğini gördüm. İşte bu davranış değişikliğine eğitim denir. Çağdaş eğitim için doğru bilgi gereklidir. 

Bu bilgileri yedi sekiz yaşındaki çocukla birlikte gözden geçirmek yararlı olur mu? Ufacık çocuk bu bilgilerden bir şey anlar mı? Soruların yanıtı, ikinci kitapçıkta yer alan örnek resimlerde saklıdır. Birinci kitapçıkta verilen bilgiler resimlere yansımıştır.

Bu dört kitapçığın "Coloring Book / Boyama Kitabı" pazarındaki uyduruk kaydırık şeylerden farkı nedir? Birincisi, resim yapmayı öğreten boyama kitabı olmasıdır. İkincisi, güncel gerçeği görebilmek için tarihsel gelişme bilinci kazandırmasıdır. Üçüncüsü, anlatım yazım çizim resim bakımından diğerlerine on basmasıdır. Dördüncüsü, en az kırk defa uygulanmış ve her defasında aynı başarıyı yakalamış bir çalışmanın ürünü olmasıdır. Beşincisi, kendi alanında ilk örnek olduğu için, Bilge Umar'dan öncü başarı belgesi almasıdır. Bu beş üstün özellik yetmezse, kâğıt ve baskı kalitesinin en iyi düzeyde olması ve bazı bilgilerin sadece bu çalışmada bulunması, tercih nedeni olmalıdır. Buna rağmen gerekli ilgiyi görmezse, yapılacak yeni bir şey yoktur. Sanatçı, hiç kimsenin önünde eğilmez!..

Resim Yapmayı Öğreten Boyama Kitabı 1-2-3-4 , bin takım basıldı. Bu bin takımın bir bölümü parasız dağıtıldı. Elde kalan sekiz yüz takım, satışa çıkarıldı. Yazımı çizimi basımı dağıtımı beni çok yordu. İşte o yüzden, belki bir daha basılmayacak. Demek oluyor ki, sipariş veren ilk sekiz yüz kişi bu çalışmadan yararlanacak, geç kalanlar yararlamayacak. Bu çalışmadan yararlanacak olan çocuklar için bir de önerim var. Başkasının izine basarak gidenlerin izi olmaz, gölgede kalanın gölgesi olmaz, gözünü yıldızlara dikmeyenin yıldızı parlamaz. Dediklerim doğru ise bu kitapçıkları boyamayın. Örnek aldığınız çalışmayı resim defterine yapın. Yaptığınız çalışmaya yeni şeyler katın. Olmazsa, bir daha deneyin. Başladığınız işi bitirmeden bırakmayın!.. 

Bazı kitaplarda, 3+Yaş, 5+Yaş, 7+Yaş uyarısı var. Bizde böyle kesin uyarı yok. Boyama Kitabı'nın üzerindeki 3+Yaş gibi uyarılar eğitim öğretim açısından hiçbir değer taşımaz. Bilindiği gibi, üç yaşındaki çocuklar üçe ayrılır, ileri orta geri düzeyde olmak doğal özelliktir. Üç yaşındaki çocukların doğal gelişim çizgisini kavrayabilmek için, ailenin de toplum içinde ayrışım gelişim düzeyini hesaba katmak gerekir. İşte bu durumda, üç yaş çocuğu denildiği zaman, birbirinden farklı en az dokuz grup üç yaş çocuğu ortaya çıkar. Gelişim düzeyi bakımından toplum beşe bölünmüş ise, üç yaşındaki çocuklar onbeş grup oluşturur. Aynı ölçü gelişim düzeyi farklı ülkeler için de geçerli olduğuna göre, üç yaşındaki çocuklar en az kırk beş grup oluşturur. Boyama Kitabı'nın üzerine 3+Yaş uyarısı koyanlar, hangi 3 yaş grubundan söz ettiklerini de yazmak zorundadır. 

Beş yaşındaki çocuklar beşe ayrılır, ileri orta geri düzeyde olmak yetmez. Daha hızlı gelişenler ve gelişim zorluğu çekenler belli olur. Toplum beşe ayrılmış ise, her kesimde beş grup beş yaş çocuğu görülür. Buradan, her toplumda yirmi beş grup beş yaş çocuğu olduğu ortaya çıkar. Dünya ölçeğinde toplumlar beş farklı düzeyde ise, doğal gelişme nedeniyle beş yaş çocuklar da en az yüz yirmi beş grup oluşturur. O yüzden, şu veya bu kitap, "Beş yaş çocuğu için uygundur!.." demek doğru değildir. Doğru olan, her çocuğun kendine özgü gelişme hızı ve düzeyi olduğunu bilmektir. Bunu bilmeden eğitim öğretim yapılamaz. El yordamıyla yapılan eğitim öğretim başarılı olamaz. 

Yedi yaşındaki çocuklar yediye ayrılmamış ise, en ileri ve en geri çocuklar belli olmamış ise, orada herkes uyumuş kalmış demektir. Eğitim öğretim, azcık doğru bilgi ister. Uyduruk kaydırık yalan yanlış şeylerle doğru eğitim öğretim olmaz. Eğitilen insan yavrusu kurala kalıba sığmaz. Her çocuğun bir dünya olduğunu görmeyenler, eğitimde öğretimde öncülükte başarılı olamaz. İşte o yüzden, bizde "yaş sınırı" uyarısı yoktur. "Anaokulu ve ilköğretim çağı çocukları için yararlı olabilir!.." uyarısı vardır. 

İlköğretim Programı'nda resim dersi yoksa, okulun adı ne olursa olsun, o bir Hafız Mektebi'dir. Resim dersinin İlköğretim Programı'ndan çıkarıldığını 2008'in Kasım ayının ilk günlerinde öğrendim. Herkesi uyarmak için, o günden bu yana elimden gelen her şeyi yaptım. Boyama Kitabı alışkanlığını değerlendirmek için, kolları sıvadım. Resim yapmayı öğreten bir dizi Boyama Kitabı yaptım. Haberturk Hürriyet Milliyet Cumhuriyet Vatan Güneş ve Sabah gazetesine gittim, yedisinden de olumlu yanıt alamadım. Kitap yayıncılığı yapan beş yayınevine gittim, beşinden de aradığım ilgiyi bulamadım. Sanatsever üç bankaya gittim, üçünün de ilgi alanı dışında kaldım. İşte o yüzden, inatlaştıkça inatlaştım. Başka çaresi kalmayınca kredi kartından borç alarak kendim bastırdım. Tanıtımcılar tanıtmadı, dağıtımcılar dağıtmadı, satıcılar satmadı, alıcılar almadı. Zararım 40.000.- lira oldu, 50.000.- lira olmaz. 

Benim çığlığımı duymayanlar, şimdi bar bar bağırıyorlar. "İmam Hatip Okulu istemiyoruz!.." diyorlar. Korkmayın, eğitim öğretim daha kötü olmayacak. Türkiye'deki bütün ilköğretim okulları, özel ve güzel okullar dahil, 11 Eylül 2006'dan bu yana Hafız Mektebi'dir.* Hafız Mektebi ile İmam Hatip Okulu arasında kalite farkı yoktur. İkisi de ezbercidir. 

Kitapçıkların her biri 48 sayfa, 135 gram kuşe kâğıda basıldı. Kapaklar, 200 gram Bristol kartona basıldı ve selefon kaplandı. Sırttan tel dikiş yapıldı. Kalitenin yüksek olması ve az sayıda basılması maliyeti artırıyor. Satış için gerekli giderler hesaba katılırsa, maliyet arttıkça artıyor. Ayrıca, ikinci baskı için para kazanmak gerekiyor. Şimdi sıra geldi bu kitapçıkların çocuğa ulaştırılmasına. Ulaşabilirse, eğitime katkı yapmış olacağız. Ulaşamazsa, sonuçlarına hep beraber katlanacağız!.. 


Dört kitap birlikte takım halinde 40.- TRL
Yurtdışı istekler için, 20.- Euro veya 25.- USD


1] Boyama Kitabı isteği yazısı gönder,  taylancahitcelik@gmail.com  adresine.
2] Cevap verilmezse,  aynı yazıyı  +90 542 216 1357  numaralı telefona gönder.
3] Bağlantı kurulduktan sonra, üç gün içinde siparişiniz postaya verilecektir.  



Boyama Kitabı 1-2-3-4'ün içini dışını görmek için, 
yandaki kitap kapağı resimlerine tıklayın!..   »»»  



Cahit Çelik – Tel:  +90 542 216 1357 

T.C. Ziraat Bankası ATM'lerinden TRL göndermek için, 
Şube Kodu ve Müşteri Hesap No: 0938 01942149 5001 

TRL –  IBAN: TR45 0001 0009 3801 9421 4950 01





Resim Yapmayı Öğreten Boyama Kitabı (4)





















































İlköğretim çağı çocukları için yararlı olur mu?..




Ludwig Knaus  (1829-1910)



Antoine Watteau  (1684-1721)



Vincent van Gogh  (1853-1890)



Édouard Manet  (1832-1883)



Pablo Picasso  (1881-1973)



Luigi Premazzi  (1814-1891)



Camille Pissarro  (1830-1903)



Vincent van Gogh  (1853-1890)



Vincent van Gogh  (1853-1890)



Alfred Sisley  (1839-1899)



Paul Gauguin  (1848-1903)



Paul Cézanne  (1839-1906)



Paul Cézanne  (1839-1906)



Meixmoron de Dombasle  (1839-1912)



Francisco de Goya  (1746-1828)




Nicolai Jarnefelt  (1863-1937)




Ferdinand Heilbuth  (1826-1889)



Jean-Francis Auburtin  (1886-1930)



André Derain  (1880-1954)



Claude Monet  (1840-1926)



Claude Monet  (1840-1926)



Claude Monet  (1840-1926)



Claude Monet  (1840-1926)



Vasily Kandinsky  (1866-1944)



Vasily Kandinskiy  (1866-1944)



Jean-François Millet  (1814-1875)



Rockwell Kent  (1882-1971)



Edgar Degas  (1834-1917)



Paul Klee  (1879-1940)



Pablo Picasso  (1881-1973)



Jean Francois van Dael  (1764-1840)



Charles Guérin  (1875-1939)



Renato Guttuso  (1911-1958)



Maurice de Vlaminck  (1876-1958)



Henri Matisse  (1869-1954)



Paul Gauguin  (1848-1903)



Pierre-Auguste Renoir  (1841-1919)



Pierre-Auguste Renoir  (1841-1919)



Henri de Toulouse-Lautrec  (1864-1901)



Pablo Picasso  (1881-1973)



Victor Karlovich Shtemberg  (1863-1921)



Alessandro Allori  (1535-1607)



Francisco de Goya  (1746-1828)



Rembrandt  (1606-1669)



Jan van Huysum  (1682-1749)



Jan van Huysum  (1682-1749)



Jean-Baptiste Greuze  (1725-1805)



Luti Benedetto  (1666-1724)



Jean-Baptiste Greuze  (1725-1805)



Anne-Louis Girodet  (1767-1824)




Alexei Grekov  (1779-1850)



Nicaise de Keyser  (1813-1887)



Pierre Narcisse Guerin  (1774-1833)



Ivan Kostantinovich Aivazovsky (1817-1900)



Maurice de Vlaminck  (1875-1958)



Jacques Blanchard  (1600-1638)



Pierre Paulus  (1881-1959)



CAHİT ÇELİK  ➔ GSM: +90 542 216 1357 

taylancahitcelik@gmail.com

Karadolap M. Veysel Karani C. No: 55 
Alibeyköy 34065 Eyüp-Istanbul







Arka kapak yazısı:


Ermeniler ve Kürtler dört bin yıl önce Avrupa'dan Anadolu'ya geldiler. Serindir görkemlidir dosttur diye dağların doruğuna yerleştiler. Yörenin yerli halkı hurriler ile birleşip bütünleştiler. Kandil Dağı yaylasında Med Uygarlığı'nı yeşerttiler. Daha sonra, Ermeniler ortodoks hristiyan oldular. Kürtler müslüman olmak için beklediler. Ama bu arada, Urartu Uygarlığı'nı yarattılar. Yarattıkları uygarlığın adını okurken ayrıştılar. 1071'de göçebe Türkler geldi Asya'dan Anadolu'ya. Malazgirt Savaşı'nda Kürtler Türkler'e yardım etti. Hikâye böyle, yersen!..
Beş bin yıl önce, çömlekçi çarkı döner dönmez, köleci düzen ilişkileri oluştu. Dört bin yıl önce, demirci körüğü demirden balta bıcık kama gibi kesici delici aletler yapılmasına olanak sağladı. Elinde baltası bıçağı kaması olanlar olmayanları zorla köle yaptı. Köle olmayı kabul etmeyenler kölecileri cayır cayır yaktı. Köleciler korkaklar hainler dağlara uzaklara kaçtı. Dağlara kaçanlar toplum yaşamının dışında kaldı. Uzaklara kaçanlar insanlıktan çıktı.
Dört bin yıl önce, Anadolu'da konuşulan dillerde, Atta'yı Otu biçiminde söylemek doğaldı. Otu'nun Tu biçiminde söylenişi de yaygındı. Trakya'nın T'si işte buradan gelir. Trakya, Büyük Atta'nın Yeri Yurdu demektir. Türkiye adı da aynı anlamdadır. Trak adı, soy boy kavim kabile ırk belirtmez, baba tanrı Atta'nın egemen olduğu alanı ve o alanda yaşayanları belirtir. Trakya adının, T(u)-uR(a)-K(a) biçiminde söylenişi, Türk adının da kaynağı oldu. Türk adı, Orhun Yazıtları'ndan bin yıl önce Anadolu'da Ksanthos Yazıtı'na yazıldı. Yazıt okunur okunmaz, yabancı kölecilere teslim olmaktansa aile boyu ölmeyi seçen kölecilerin Türkler olduğu açığa çıktı. Hattuş'tan batıya gidildikçe Atta'nın Ta'sı Te De Ze biçimine dönüştü. Doğuya gittikçe Atta'nın Otu biçiminde söylenişi yaygınlaştı. Türkler'e soy boy veren Oğuz, işte bu baba tanrı Otu olmalı. Oğuz'dan önce Mete vardı. MeTe adının aslı, (a)Ma-(a)TTa olduğu ve bunun da "Toprak Ana'nın erkeği Atta" anlamına geldiği yeterince açıktır. Türkler adını Atta'dan almıştır. Kavim kabile soy boy ırk inanç ayırımcılığı yapmadan millet olmayı başarmıştır. Kürt adının da bir anlamı vardır. Merak edenler, Bilge Umar'ın Türkiye'deki Tarihsel Adlar kitabını okumalıdır.
Kemal Atatürk "Ne mutlu Türküm diyene!.." dediği anda, beş bin yıllık ayrılık karşıtlık bitti. Ağalık tefecilik bezirgânlık çöplüğe atıldı. Sömürgenler kemirgenler hainler bundan hoşlanmadı. Atatürk'den sonra yönetim sağını solunu yolunu şaşırdı. İşbirlikçi tekelci yerli aymaz yobaz paragöz burjuva sınıfı ve ortaçağ artığı ağa tefeci bezirgân takımı, en büyük yanlışı yaptı. Memleketi milleti asker dahil her şeyi sattı. Beş bin mehmetçik kanlar içinde yerde yatarken, dağdan gelenler davulla zurnayla karşılandı. Anlayana sivrisinek saz!..


Kapak Resmi: Vincent van Gogh
ISBN:  978-605-61065-3-8